Başlıklar
Yığılca ekotipi ana arı, hakkında bilgi vermeden önce arıcılık hakkında bilgi vermekte fayda vardır. Bu sayede yığılca arılarıyla diğer arı türlerinin farklarını daha iyi kavrayabilirsiniz.
Arıcılıkta bir hayvancılık türüdür. Arılar, yaşamlarını sürdürebilmek için ihtiyaçları olan maddeleri doğal yaşam alanlarından yaylarda bulunan çiçeklerden benzeri bitkilerden toplayıp ve kovanlarına dönüp bal üretmektedirler. Balı üretirken insanların kullanımına sunulan ek ürünler de meydana gelmektedir.
Kovanlarda, kendi ihtiyaçları için ürettikleri bal fazla olmaktadır ve bu da arıcılık sektörü vasıtasıyla düzenlenip insanların faydasına sunulmaktadır.
Arıcılığın geçmişi çok eski tarihlere dayanmaktadır. Antik mısır dönemi kralların mezarlarında bal ve bal mumları bulunmuş olup arıyı simge olarak kullanmış olan bazı imparatorluk hanedanları da tespit edilmiştir. Arıların Mısıra göç yolları üzeriden ulaştığı düşünülmektedir.
Yığılca ekotipi ana arı türü de salgı balı üreten bir cinstir. Kaynağına göre ballar iki çeşittir:
Yığılca ana arı türü ülkemizin en değerli arı türlerinin en başında gelmektedir. Türkiye, iklim ve tabiat şartları, yığınla arılı kovan sayısı, arazi düzeni, bitki örtüsü ve arı türlerindeki genetik farklılıklar nedeniyle çok büyük arıcılık potansiyeline sahiptir.
Arı yetiştiriciliği ve bal üretiminde en önemli etkenlerden olan hava şartları, coğrafi yapı ve ballı bitki örtüsünün uygun olması ülkemiz açısından büyük bir fırsat olarak görülmektedir. Ballı bitki tür ve çeşitlerin % 75’inin Türkiye’de bulunması, arıcılık sektöründe dünyada önde gelen ülkelerden birisi olmasını sağlamıştır.
Günümüzde geçmişe kıyasla, Türkiye’de arıcılık giderek son teknoloji yöntemlere uygun yapılmaktadır.
Bu nedenle sanayide üretilen yeni nesil kovan, petek, ilaç ve diğer girdilere olan ihtiyaç hızla artmaktadır.
Türkiye’de son 10 yılda yaklaşık 180 bin arı yetiştiricisi üretim gerçekleştirmiştir.
Gezginci arıcılık yapan 40 bin üretici arıcılığı profesyonel anlamda yapmakta ve geçimini yalnızca arıcılıktan sağlamaktadırlar. Aile fertleriyle beraber yaklaşık 200 bin kişi hayatını sadece arıcılığa bağlamıştır. Yığılca ana arı için, gezginci arıcıların, Yığılca’nın il merkezine çok uzak olması ve yollarının çok bozuk olmasından dolayı gidememektedirler.
. Gezginci arıcılık yapanların sayısı gittikçe artmaktadır. Üretimin % 80’i bu arıcılar tarafından sağlanmaktadır. Arıcılığın ülke ekonomisine bal ve bal mumu olarak sağladığı katkı yaklaşık olarak 150 milyon liradır. Bitkisel üretime olan katkılarıyla beraber, faaliyetin ülke ekonomisine olan toplam katkısının tahminen 500 milyon lira civarında olduğu sanılmaktadır.
Günümüzde arıcılık ürünlerinin faydaları iyice anlaşılmış olması arıcılığın gittikçe yaygınlaşan bir sektör haline gelmesine neden olmuştur. 2011 yılından bu yana verilere bakacak olursak, kovan sayısı ve bal üretiminde ciddi bir artış olmuştur. Türkiye, bal mumu üretiminde dünyada %15 lik bir paya sahiptir.
Ülkemiz bal mumu üretiminde, Hindistan, Etiyopya ve Arjantin’den sonra gelmektedir.
Türkiye dünyada Kovan başı bal üretiminde 23.sıradadır. Ayrıca bu üretim değeri ile dünyadaki ortalama bal veriminin altında kalmaktadır.
Yığılca ana arı Türkiye için bir umut ışığı olmaktadır. Yığılca arılarının sektörde kullanımı yaygınlaşırsa dünya ortalamasını yakalamak mümkün olacaktır.
Toplam kovan sayısı bakımdan Türkiye üçüncüdür. Ancak mevcut kovan sayısıyla üretilen bal miktarı uyumlu değildir. 2018 yılında toplam bal ihracatı en fazla Çin’de gerçekleşmiştir.
Ardından Yenizelanda, bal ihracatında birim fiyat olarak en avantajlı ülkedir. Türkiye ise 22.sıradadır.
Yığılca ana arı hakkında, Ülke genelinde 60’a yakın noktadan bal arısı toplanarak bir araştırma yapılmıştır.
Bu araştırmaya göre Yığılca arısının arı ırkından farklı bir ırk olabileceği kanaatine varıldı. Yığılca arısının ön kanat uzunluğu ve arka kanat uzunluğu ortalamalardan farklı çıkmıştır.
Bacak karakterlerinden olan Femur uzunluğu, Tibia uzunluğu ,Basitarsus uzunluğu, Basitarsus genişliği farklı olarak bulunmuştur.
Yığılca kalitesi yüksek bal üretimi ile Türkiye arıcılığının ümidi olmaktadır.
Bölgeye ulaşım zorluğu nedeniyle, fazla insan gitmemesi doğanın tabi halinin bozulmamış olması, arıların saf ırk olarak değişmeden kalmalarına olanak tanımıştır.
Yığılca düzce ilçesinin el değmemiş doğasının eşsiz ormanlarından üretilmektedir. Çok sayıda çiçekli bitkiye ilaveten yöreye has ballı bitkilerde bulunmaktadır;
Çiçek Balı, Kestane Balı ve Ihlamur Balı olarak sayılabilir. Yığılca balı ısıl işlem görmeden sağılıyor.
Yığılca ana arı balında 40 derece üstündeki sıcaklıklar içindeki enzimleri ve polenleri etkisiz hale getirdiğinden soğuk sağım yapılıyor.
Orman gülü balı olarak ta bilinen Yığılca arılarının balları, pek çok şifa verici özelliği nedeniyle sadece yurt içi değil yurt dışından da talep almaktadır.
Şifa verdiği bilinen bazı rahatsızlıklar şu şekildedir:
Yığılca ana arı balının yüksek antioksidan özelliği vardır. Hücreleri yeniler, genç ve zinde tutar. Antidepresan etkisi yapar.